Sayfalar

20 Ocak 2016 Çarşamba

20 OCAK 1989 SAMSUNSPOR TRAFİK KAZASI


Bizim hikayemiz futbolun futbol olduğu, samimiyetin takım televizyonunda hep beraber şarkı söylemek olmadığı, futbolcuların top toplayıcı çocuğa dahi saygı duyduğu bir ; aslında futbolun bizim olduğu yıllarda başlıyor. O zamanlar futbolcular diskolara koltuk değneği ile girmez, hakemin her kararına saygı duyar ve eleştirilere sahadaki oyunlarıyla cevap verirlerdi. Şimdinin teknik direktörleri, futbol yorumcuları ve milletvekilleri o zamanlar sahalarda top koşturuyorlardı. 80’li yıllardan bahsedeceğim. 
Ligimiz Mete Adıvar’ı,Metin-Ali-Feyyaz’ı Hasan Vezir’i, Aykut Kocaman’ı hatta yeni yetme Hakan Şükür’ü, Brezilyalı Serginho-Carlos-Eder’i tanıma onuruna erişmiş, hatta Xamas galibiyetini görebilme şansına sahip günleri geçirmiştir. Sezon 1988-1989 ligimiz ise şimdinin Süper Ligi, Birinci Lig. Bu sezona hatta bundan sonraki sezonlara gölge düşürecek elim bir trafik kazası gerçekleşir. Yazıma yüreğim buruk bir şekilde 80’li yıllardaki Samsunspor’u tanıtarak başlıyorum. Samsunspor 1980’li yılların ortalarında altın çağını yaşıyordur. 1984-1985 yılında 2.Ligi C Grubunu lider tamamlayan Samsunspor 1.Lige terfi eder. Şehirde takımdan beklentiler büyüktür. 
Takım 1.Lige çıktığı gibi ligi üçüncü olarak bitirir. Kaleci Fatih Uraz’lı, defansta Jovanovski’li ve Muzaffer’li, orta sahanın kalbi Rıfat Benli’li, forvette Tanju Çolaklı ve Orhan Kapucu’lu bir Samsunspor vardır sahada. Tanju’nun takımdan ayrılması ile zor günler geçireceği düşünülen Samsunspor 87-88 yılında ligi 4. tamamlar. O yıl aynı zamanda takım Balkan Kupasında mücadele etmektedir. Fikstür kurbanı olan Kırmızı Şimşekler kupada ilk iki maçı deplasmanda oynar. İlk maçı Iraklis’e 4-3 ve ikinci maçı Sliven’e 7-0 kaybeder. Üçüncü maç’ta Sliven’i 3-2, dördüncü maçta ise Iraklis’i 6-1 yenen temsilcimiz, alnının akıyla grupta altı puan alır. Samsun adına Türk Futbolu için geleceğe dair umutlar filizlenmeye başlar. 1988-1989 sezonu Malatyaspor maçı ile açılır. Samsunspor, Malatyaspor ile 1-1 berabere kalır. İkinci maçta Boluspor’a deplasmanda 2-0 kaybeden Samsunspor, o yıl Fenerbahçe’den deplasmanda tek puan alan takım olarakta tarihe geçer. Kaderin cilvesi mi bilinmez Karşıyaka mağlubiyeti sonrası teknik direktör Şükrü Esat Goran görevinden ayrılır. Teknik direktörlük görevine bir Samsun aşığı olan Nuri Asan getirilir. Takım ilk yarıyı on dokuz puanla on üçüncü sırada tamamlar. 
O zamanlar devre arası kampı yapmak için yeterli altyapı ve popüleritesi olmadığından takımlar Antalya yerine yine sıcak liman şehirleri olarak İskenderun ve Mersin gibi şehirleri seçer. Samsunspor, kamp yapmak için İskenderun’a gider. 
Kamp biter takım şehre döner. Ve 20 Ocak sabahı takım yola çıkmaya hazırlanır. Hava kapkaradır tıpkı o gün yaşananlar gibi. Şehri kara kara bulutlar kaplamıştır. Stoper Muzaffer, dört yaşındaki çocuğuna sarılıp sessiz sedasız evinden çıkar. Olay sonrası eşinin anlattığına göre; ‘’Yaşanacakları adeta hissetmiş ve hiç bu kadar tedirgin bir şekilde evden çıkmamıştır’’. Takım toplanır ve yola çıkılır. Aslında birkaç şey eksiktir daha doğrusu yanlıştır. Dönemin en zengin kulüplerinden olan Samsunspor’a o eski otobüs yakışmıyordur. 1971 model olan otobüsün koltukları yerlerine sabit bile değildir. Yolculuk başlar. Bizim Amatör Kümede maça giderken  havaya girebilmek için ’Şarampole Kaptan’ tezahüratlarımızın bir örneğini de  Samsunsporlu futbolcular yapıyordur. ‘’Hadi Asım ağabey , bas bas, o traktörü geç’’ nidalarıyla  Şoför Asım Özkan’a şakayla karışık bir gaz veriyorlardır. Asım Özkan, bu tezahüratlara karşılık verircesine çok hızlı gidiyordur. Hatta şoför Asım Özkan futbolcularla şakayla karışık sohbetlerinde “ Ben kaza yapmam ama yaparsam canlı az kalır” dermiş. 
Kaleci Fatih ise her deplasman yolculuğunda otobüsün ön tarafına geçer ve yol boyunca hocasıyla, kaptanlarıyla sohbet ederdi. O gün Fatih ön tarafa tam geçecek iken fikir değiştirdi. ‘’Yol uzun, sonra geçerim’’ dedi  kendi kendine. Erol ise beni Malatya’ya gelince uyandırın dedi.  Kar yağışı başlamış  ve şiddetini artırmıştı.  
Futbolcuların ısrarları karşısında hızını alamayan Asım ağabey  ‘’Yol kenarındaki benzinlikte zincirleri çıkartalım’’ der. Gerekçesi, otobüsün hızını yavaşlatıyor olmasıdır. Zincirler çıkartılır ve acı sona doğru ilk adım atılmış olur. Havza ilçesine yaklaşan takım otobüsü karşıdan gelmekte olan şeker yüklü kamyon ile çarpışır. Ve otobüs, acı çığlıklar içinde şarampole yuvarlanır.

YAZININ DEVAMI İÇİN : http://altligler.blogspot.com.tr/2013/01/tarihten-20-ocak-1989-samsunspor-trafik.html

Türk futbol tarihinin en büyük facialarından biri olan, Samsunspor'un geçirdiği trafik kazasını 24. yıldönümünde Ömer Gülhan yazdı. [https://twitter.com/dariusvassell93]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder